Network Marketingin Yasal Dayanağı Nedir?
- Enver Akbulut
- 2 Mar
- 3 dakikada okunur

Network Marketingin Yasal Dayanağı Nedir?
Network marketing sektörünün ülkemizde 1990 yılından sonra yaygınlaştı. Aynı zamanda şeffaflık ve etik uygulamalarında öne çıkmaya başladı. 14 Ocak 2015 yılında çıkartılan yönetmelik, yine aynı yıl içerisinde düzenlenen Tüketici kanunu ile network marketingin, Titan/Saadet Zinciri ve Ponzi Sistemler arasındaki farkın netleştirilerek yasal zemine oturtulmuş oldu.
Şimdi yasal prosedürlerle faaliyet gösteren network marketin şirketleriyle bağımsız satıcı, distribütör ya da networkerların yasal dayanağına bir göz atalım.
Eğer yasayla sınırları belirlenmiş/tanımlanmış network marketingin ne olduğunu bilirseniz; bu kriterlere uymayan sözde networkçüleri rahatlıkla ayıklayabilirsiniz.
Bunun için öncelikle 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 47’inci ve 48’inci maddelerine dayanılarak hazırlanan İş Yeri Dışında Satış Sözleşmesini inceleyelim.
İşyeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliği
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından, 2015 yılında iş yeri dışında kurulan sözleşmeler ile doğrudan satışlara ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla İşyeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliği yayımlanmıştır.
Bu yönetmeliğin tamamına bu linke 🔗tıklayarak detaylı inceleyebilirsiniz. Burada özetle bilinmesi gereken hususlara değinilecektir.
Yönetmeliği Göre Doğrudan Satışın Tanımı
Doğrudan satış; herhangi bir doğrudan satış şirketi tarafından istihdam edilsin ya da edilmesin satış temsilcisi, dağıtıcı, distribütör ve benzeri adlarla hareket edenlerin bir mal veya hizmeti kendi evlerinde ya da perakende satış yerleri kullanılmaksızın tüketicinin ev veya iş yaşantısını sürdürdüğü mekânlar gibi iş yeri dışında, tek veya çok katmanlı satış yöntemleriyle tüketicilere sunulmasını öngören pazarlama sistemidir. MADDE 24 – (1)
Bu Yönetmeliğin uygulanmasında doğrudan satış şirketi, mal veya hizmetlerin pazarlanması için doğrudan satış sistemini kullanan satıcı veya sağlayıcıyı; doğrudan satıcı ise bu sistem içerisinde satış temsilcisi, dağıtıcı, distribütör ve benzeri adlarla hareket edenleri ifade eder. MADDE 24 – (2)
Doğrudan Satışlara İlişkin Temel Esaslar
Doğrudan satış şirketlerinin kullandığı sistemin, sisteme yeni kişiler kazandırmaktan ziyade mal veya hizmetlerin tüketicilere satışını esas alması gerekir. MADDE 25 – (1)
Sistemde yer alanların elde ettiği kazanç, ağırlıklı olarak sisteme yeni kişiler kazandırılması ve bu sayede oluşan komisyon, prim, teşvik, ödül ve benzeri isimler altında nitelendirilen menfaatlerin dağıtılması üzerine kurulamaz. MADDE 25 – (2)
Doğrudan satış şirketleri hızlı zengin olma fırsatları, gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatler gibi sistemle ilgili yanıltıcı bilgiler veremez. Baskı kurma, aldatma, rahatsızlık verme ve bunlara benzer yollarla kişileri sisteme dahil olmaya zorlayamaz. MADDE 25 – (3)
Doğrudan satıcı olarak sisteme dahil olmak isteyenlerden işe başlamaları ya da işe başladıktan sonra sistemde kalabilmeleri için giriş aidatı, başlangıç paketi, yenileme ücreti, aidat ve paket ücreti gibi herhangi bir isim altında bedel alınamaz. MADDE 25 – (4)
Doğrudan satıcılar, hiçbir masraf ve cezai şart ödemeksizin sistemden ayrılma hakkına sahiptir. Doğrudan satıcıların sisteme dahil oldukları tarihten itibaren altmış gün içerisinde sistemden ayrılması halinde, doğrudan satış şirketleri, doğrudan satıcıların elinde bulunan ve kullanılmamış tüm malları geri almak; söz konusu malların bedelini ise on dört gün içerisinde iade etmek zorundadır. MADDE 25 – (5)
Bu yazı hazırlandığı sıralarda; Türkiye’de 2 milyonun üzerinde kişiye istihdam sağlayan doğrudan satış sisteminin tanımının net olarak yapıldığı yasa teklifinde; tüketicilerin satın aldıkları üründen memnun kalmadıkları takdirde, 30 gün içinde iade etme imkânının yasalaşması için TBMM’e kanun teklifi verildi. Bu yasanın kabulünden sonra iade süresi 30 gün olacaktır.
Bu teklifin yasalaşmasıyla doğrudan satış şirketlerinin sermaye şirketi olarak kurulması şartı da gelecek.
Doğrudan satış şirketleri gerek kendileri gerekse doğrudan satıcılar tarafından yapılan satışlarla ilgili olarak bu Yönetmelikte yer alan hükümlere uymak zorundadır. MADDE 25 – (6)
Yetki belgesinin doğrudan satış şirketi tarafından alınması yeterlidir. Doğrudan satıcıların ayrıca yetki belgesi alması gerekmez. MADDE 25 – (7)
(8) Doğrudan satış şirketleri, 5’inci maddenin birinci fıkrası ile 7’nci maddenin birinci fıkrasında yer alan bilgilere ilaveten, doğrudan satıcının adı veya unvanı ile iletişim bilgilerine de yer vermek; doğrudan satıcılar ise 7’nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır. MADDE 25 – (8)
Doğrudan satıcılar tarafından yapılan satışlarda, 18 inci maddede belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmesinden doğrudan satış şirketleri sorumludur. MADDE 25 – (9)
Doğrudan satış şirketleri on sekiz yaşından küçükleri, fiil ehliyetine sahip olmayanları, şirketin ortağı ve yöneticileri ile çalışanlarını doğrudan satıcı olarak sisteme dahil edemez. MADDE 25 – (10)
Doğrudan satış şirketleri, doğrudan satıcıların yapmış olduğu her türlü doğrudan satış faaliyetinden müteselsilen sorumludur. MADDE 25 – (11)
Dikkat ettiyseniz yönetmelikte sürekli üründen, satıştan ve tüketiciden söz edilmekte. Eğer bir network sistemi içerisinde ürün ve müşteri yoksa burada dikkatli olmak gerekir.
Comments